Orkun Vakfı’nın Ankara’da acaba bir çalışması var mı?

05.01.2001

Azizim,
Öncelikle yeni yılınızı kutlar, Tanrı’dan yüce milletimizin idealleri yolunda hayırlara vesile bir yıl olmasını dilerim. Bu yıl, aksakallıları gençleştiren, genç kurtları da aksakallılarına layık kılan bir yıl olur inşallah.

Orkun dergisinin geçen sayısında Orkun Vakfı ile ilgili bir haber okudum. Bu vakfın kurulması bizi fazlasıyla memnun etmiştir. Bu vakfın, maalesef günümüzde sayıları artan Yozkurtların aksine, ırkımıza yararlı çalışmaları olur inşallah.
Bildiğiniz gibi Ankara’da işletme okuyorum. Bileğimle yaptığım mücadeleyi Istanbul’da bıraktığım anlamında düşünülmemesini rica ederek kalemimle davaya hizmete çalıştığımın bilinmesini isterim. Daha önceki cevabınıza dayanarak son yazdığım iki mektuba cevap alamamamı bilmeden yaptığım bir saygısızlığa bağlamıyorum. Çok genç yaşta olduğumuzdan, bilmeden bir hata yapmışsak, hatamızı öğrenmeyi istemek de en tabii hakkımızdır.
Orkun Vakfı’nın Ankara’da acaba bir çalışması var mı? Varsa ben ve arkadaşlarım çalışmalarınıza yardımdan hiçbir şekilde çekinmeyeceğiz. Yoksa yaşımızın küçüklüğüne rağmen bu şerefli göreve talip olduğumuzu gururla belirtmek isterim.

Her 3 Mayıs’ta hareketimize bir şiir yazma iddiasını da hala taşıyorum. Böylesi yüce konularda 7+7=14 vezinle yazmaktan yine kurtulamıyorum. Size yolladığım diğer iki şiirde olduğu gibi. Henüz tamamlayamadığım şiirimi müsaadeniz olursa bu aşamada yollamak, görüşlerinizi almak istiyorum.
TANRI TÜRKÜ KORUSUN.

AFŞIN

Devamını oku

Futharkt Alfabesi İskandinav yazıtları üzerine

Sayın Tonyukuk,

Futharkt

adresinde yayınladığınız, okur mektubuna cevabınızda, ismimin geçmesi nedeni ile size yazma ihtiyacı duydum.

Öncelikle yazınızın sonunda, meraklı kişileri, İskandinav yazıtlarını eski Türk yazı sistemini kullanarak okumaları için teşvik etmenizden dolayı kutlarım.

Sanırım makalemi biraz hızlı okuyup bazı düşüncelerimi yanlış anlamışsınız.

Yorumunuzda demişsiniz ki;

“Son zamanlarda dil ile ilgili iki görüş türemiştir. Bunlardan biri, bütün dillerin Türk dilinden doğduğu (Kâzım Mirşan), öbürü, Türkçe de dâhil, bütün dillerin tek bir dilden doğduğu (Turgay Kürüm) görüşleridir. Bu görüşlerin doğru olduğu inancını taşımıyoruz.”

Ben hiçbir yazımda “Bütün dillerin tek bir dilden doğduğu” nu söylemedim. Kaldı ki böyle bir tez bana ait değildir.Bu tez Tevrat’ın yazımından beri vardır. Yani en az 3000 yıllık bir tezdir.

Bu tezi, orijinal ve bana aitmiş gibi ileri sürdüğüm şeklinde bir anlam, yazınızdan çıkmaktadır. Bu yanlıştır.

Makalemde bu konu, üç  paragrafta geçer:

  1. sayfa

“Bizim iddiamız, adı geçen yazıtların ve Göktürk yazıtlarının aynı temelden kaynaklandığıdır. Tabii ki temel bir yazı formasyonu vardır. Gerek Göktürk diye anılan Türk kavimi, gerekse de Kuzey Avrupa Germen kavimleri bu temel alfabeden yararlanarak kendi yazı sistemlerini kurmuşlardır. “

  1. sayfa

Devamını oku

Futharkt

03.01.2001

Öncelikle başarılarınızın devamını temenni eder, saygılar sunarım. İnternet sitelerinde Türk Dili ve Tarihi hakkında araştırma yaparken rastlantı sonucu bir site buldum. (www.antalyaonline.net/futhark/FUTHARKT.HTM). Bu sitede Göktürk Alfabesiyle şekil ve yapı itibariyle benzeri bir yazıdan bahsediliyordu. Futharkt veya diğer adıyla Run Alfabesi.

Araştırmayı yapan Turgay KÜRÜM isimli bir arkadaş. Yoğun olduğunu tahmin ettiğim değerli vaktinizden zaman ayırarak, bu siteyi inceleyip konu hakkındaki değerli fikirlerinizi bildirmenizi isterim.       

Tanrı Türkü Korusun…

Ünsal Demircanlı

* * *

12.02.2001

Azîzim Ünsal Demircanlı Beğ,

Temennîlerinize teşekkür eder, biz de size saygılarımızı sunarız.

Devamını oku

Bilge Kağan taşının Çin’in hangi bölgesinde olduğuna dair bilgi edinmek istiyorum.

03.01.2001

İyi günler,
Bilge Kağan taşının Çin’in hangi bölgesinde olduğuna dair bilgi edinmek istiyorum. Ayrıca Türkçe ve Çince yüzlerinin resimlerini bulmaya çalışıyorum.
Yardımcı olursanız çok sevinirim. 

Esenlikle kalın. 

Neval Ertürk

* * *

12.02.2001

Azîzim Neval Hanım,

Bilge Kağan Bengü Taşı Çin’de değil, bugünkü Moğolistan’ın başkenti Ulan Batur’un (eski adı Urga’dır) yaklaşık 230 km. Güneybatı’sında, Orkun Irmağı yakınlarındadır.

Devamını oku

Türk Budunu için yapılan her uğraş beni sevindiriyor.

02.01.2001 (1. yazı)

Bu siteyi sanırım geç farkettim. Gördüğüm kadarıyla en son Mayıs-2000’de bir giriş olmuş. Umarım devam ediyorsunuzdur. Daha önce farketmediğim için çok üzgünüm. Yine de çok mutluyum. Açıkçası böyle bir site arıyordum.
Türk Budunu için yapılan her uğraş beni sevindiriyor. Sizden bir cevap alabilirsem sevinirim.
TANRI TÜRKÜ KORUSUN

Mazhar ŞİRİNGÖZ

* * *

05.02.2001 (2.yazı)

Size daha önce de mesaj göndermiştim. Fakat yanıt alamadım. Sayfanızdaki konukların gönderdikleri kısmına bir mesajım olmuştu ama görüyorum ki, Mayıs-2000’de kalmış. Daha sonra hiç güncelleştirme olmadı mı? Eğer devam ediyorsa sizden yanıt almak istiyorum.

Mazhar ŞİRİNGÖZ

* * *

Devamını oku

MHP, milletimizin kendisine ödünç verdiği bâzı simge ve çarpıcı sözlerle seçimlerde başarı kazanmış ve iktidâr ortağı olmuştur.

25.05.2000

Aziz TONYUKUK BEĞ,
Sitenizi rastgele farkettim ve çok memnun oldum. Yüce Tanrı’ya bana bu fırsatı verdiği için şükrediyorum. Böyle bir siteyi biz TÜRK gençlerinin hizmetine sunduğunuz için ne kadar teşekkür etsem azdır. Yirmi yaşındayım. Üniversite öğrencisiyim ve mezuniyetime günler kaldı diyebilirim. Sizleri TÜRK’lük için yaptığınız hizmetlerden dolayı kutluyorum. Ayrıca Göktürk abaçamızı sitenizde yayınladığınızı gördüm ve hemen indirdim. Sitenize yazılanları okudum. Bir çoğundan memnun oldum. Benimle aynı fikri paylaşan dostları görmek gerçekten büyük bir şeref ve mutluluk. Yalnız bazı kimselerin GÖK TANRI ile ve TANRI kelimesiyle ilgili yaptığı açıklamaları kınamak istiyorum. Sonuçta Tanrı’yı ve O’nun birliğini inkar etmiyoruz ve kalıpçı davranmıyoruz. O’nun biz TÜRK’leri her zaman sınadığını ve
 (kut)unu da üzerimizden eksik etmediğini biliyoruz.

MHP, milletimizin kendisine ödünç verdiği bâzı simge ve çarpıcı sözlerle seçimlerde başarı kazanmış ve iktidâr ortağı olmuştur. Milletimiz, Türklük’ten ödünç aldığı simgelerin ve çarpıcı sözlerin hakkını veremeyen ve arkasında duramayan bu kuruluştan emânetlerini geri almaya başlamıştır. Emânetlerin geri alınmasıyla da bu kuruluşun diğer siyâsî kuruluşlardan bir farkı kalmayacaktır” fikrinize tamamen katılıyorum. Dediğim gibi eğer bizlere de sizlerle birlikte hizmet etme şansı verilirse memnun olacağım. Son olarak Türk gençliği’ne; ATALARIMIZIN MİRASINA VE ATSIZ BEĞ’İN AZİZ HATIRASINA SAHİP ÇIKALIM.

Devamını oku

Milliyetimiz Türk, dinimiz İslam’dır. Bu Türk-İslam sentezi değildir.

25.04.2000

Bu yazıyı isterseniz yayınlamayabilirsiniz.


Sevgili Tonyukuk,
Öncelikle böyle yararlı bir sayfayı hazırladığınız için sizi tebrik ederim.


Benim sıkıntım, din konusunda bazı kardeşlerimizin takındığı, bana göre yanlış tavırlarda. Kardeşlerimiz, geçtiğimiz yüz yıl içerisinde Arap’ların milletimize yapmış olduğu büyük ihanetten dolayı kendilerine büyük nefret beslemektedir ve bu konuda çok haklıdır. Aynı hissiyatı biz de paylaşıyoruz. Fakat bu bazen haddini aşıp Arap’lardan değil İslam’dan nefret etme noktasına gelmektedir. Bu tür davranışlar büyük bir kısmı Müslüman olan milletimizin bir mensubu olarak beni de rahatsız etmektedir. Eğer gerçekten Turan’ı büyük Türk birliğini kurmak istiyorsak
karşımızdakinin inançlarına saygı duymak zorundayız. Buna benzer şekilde, milletimiz içerisinde hristiyan veya başka dinlere mensup olan kesimler de vardır. Örneğin, Gagauz’lar, Sibirya’da (Rus’ların baskısıyla da olsa) Ortodoks Türk’ler vardır. Milletimiz neredeyse 1000 yıldır Hristiyan’larla savaşmaktadır ama bu Hristiyan kardeşlerimizden nefret etmemizi gerektirmez. Ne zaman ki Türk’lüğe ihanet içerisinde olurlar, o zaman iş değişir. Yine milletimiz içinde Şamanist, Lamaist, Budist kesimler vardır. Eğer biz Türkçü’yüz diyorsak hiçbir şekilde din ayrımı yapmadan tüm kardeşlerimizi kucaklamalıyız.


Tüm bunları anlatmamın sebebine gelince, sayfanızdaki bir ifade beni oldukça üzmüştür. 1 Nisan tarihli, Mustafa Yaşar Sir Bey’in yazısına verilen cevapta Tanrı kelimesinin Arap’ça Allah kelimesinin Türkçe karşılığı olduğunu, Arap’ların Müslüman olmadan önce Kabe’deki putlarına Allah dediğini yazmışsınız. Bir kere ben bir Müslüman Türk olarak diyorum ki, ben hiçbir zaman Tanrı demeye çekinmedim. Fakat Allah sözcüğünün karşılığı Tanrı değildir. Tanrı, Arapça’da İlah, Farsça’da Hüda sözcüklerinin karşılığıdır. Allah genel değil bir özel isimdir. Ayrıca İslam, Arap kültürü değil evrensel, en son ve en doğru dindir ve Allah Türk’lerin Tanrı’sı, Arap’ların İlah’ı, Fars’ların Hüda’sıdır. Bu sizce İslam’ın evrenselliğini göstermiyor mu?


Arap’ların putlarına Allah demesi ise şöyle açıklanabilir sanırım. Allah tüm kavimlere tarihin her döneminde peygamberler, elçiler göndermiştir. Bu gönderilen din hep aynı din olan İslam’dı. Benim düşüncem de Allah her kavime kendisini farklı isimlerle değil hep aynı ismiyle, Allah ismiyle tanıtmıştır. Nitekim Arap’lar da Allah ismini kendilerine daha önce gönderilen elçi vasıtasıyla öğrenmiş olabilirler.

Devamını oku

Göktürkçe yazıp konuşmak istiyorum. Bana kitap veya bilgi verecek herhangi birşey önerir veya gönderir misiniz?

24.04.2000

Göktürkçe yazıp konuşmak istiyorum. Bana kitap veya bilgi verecek herhangi
birşey önerir veya gönderir misiniz?
Bilgehan MERT

* * *

24.04.2000

Azîzim Bilgehan MERT Beğ,

Türk yazısı yazabilmek için öncelikle bu yazının harf şekillerini öğrenmek lâzımdır. Otağımızda Türk yazısının en olgun çağlarında yazılmış olan Bilge Tonyukuk, Köl Tigin ve Bilge Kağan yazıtlarının Türk Yazısı ile yazılmış şekillerini, bunların Latin harfleri ile bire bir karşılıklarını ve bugünkü Türkçe’mizle yapılmış en sâde çevirisini bulacaksınız.

Devamını oku

Kahrolurum sayfalarınızda dinime saygısızca saldırılara yer verirseniz.

19.04.2000
Yiğit Ülküdaşlar,
Kıymetli emekleriniz için hepinize teşekkür ederim.
Yer yer kendimi 17 yaşlarında hissediyorum sayfalarınızda gezindikçe.
Çoktandır unuttuğum duyguları tadıyorum yeniden.
15-20 senedir adeta gönlümüz ve beynimiz kahpeliğin, dönekliğin kıskacına alınmış.
Ümitlerimize, sevdalarımıza da prangalar vuruluyor. Her gün biraz daha, her ay daha derin.
Hem de düşman değil vuranlar. Dost bildiklerimiz, er bildiklerimiz.
Eskiden olanca mal, servet, canımızı verirdik de, dahasını verememekten utanırdık.
Şimdi beynimizi, vicdanımızı, sevdamızı istiyorlar.
Yiğit bir başa, dost bir sese hasret kaldık.
Var olun. Masal gibi de olsa ruhuma tercüman oluyorsunuz.
Lakin bir çasıt gibi bağrımda gezinen sızım da var.


Son yıllarda bilcümle komünist, mezhepçi, masonlar ve aveneleri de sözüm ona Türkçü-milliyetçi oldular. Ortak söylemleri de İslam dininin bir Arap kültürü ve Arap emperyalizminin gereği olduğu.


Tanrı benim doğduğum kerpiç evlerde de öyle çağrılır. Gocunan varsa varsın gocunsun.
Ama Atam Oğuz kağan babası Kağanı öldürüp Budunu tek Tanrı’lı dine tabi edip Tanrı’ya inanan, Törük, Töreli kıldığından beri Tanrı buyruğundan çıkmamışız.


Nasıl ki atam Yesevi bu düsturdan kıl kadar ayrılmamış taa Oruç Reis gaza için sefer etmiş İspanya’ya, iğrenirim Mimar Sinan’ın kafatasını mezarından çıkarıp ölçen ve uğrulayan Türkçülerden.

Devamını oku

Dikilitaş da Asya’nın tam olarak neresinde bulunmaktadır.

18.04.2000 Sizlere çok selamlar Berlin şehrinden. Sizin sayfanızdaki bu büyük ejderha yont,alı taş(?)ın orijinal resmi nerededir ve bu dikilitaş da Asya’nın tam olarak neresinde bulunmaktadır. Sizlere şimdiden çok teşekkürler ederim. Tayfun Sancar * * * 24.04.2000 Azîzim Tayfun SANCAR Beğ, Otağımızın açılışında gördüğünüz Bilge Kağan’a âit taş, Orkun Dergisi’nin 1999 yılı Ocak ayında yayınlanan 11inci sayısından … Devamını oku