Kitabeler

03.04.2001

Bu kitâbelerin Türk olduğunun farkındayım. Bunlar Türk
dilinin en eski örnekleridir. Zâten ben de bu yüzden sonuçta onlara Türk
kitâbeleri dedim.

Norveç, İsveç, Danimarka, Almanya ve
Rusya’da Alman kitâbeleri vardır ve bunlar internette ve kitaplarda Norveç,
İsveç, Danimarka, Alman ve Rus kitâbeleri olarak geçer. Bu elbette doğru bir
tanım değildir. Çünkü bu bölgelerin adları genelde millî devletlerin adlarıdır.
Norveç’teki en eski kitâbeler  200’lü
yıllara aittir ama Norveç millî devleti 995’ten önce yoktu. Ben bu kalıntılar
için Moğol dağlarına atıf yaparken Türk halkını küçümsemeyi hiç düşünmedim.
Kaldı ki bu kitâbelerin Türk’lerden başka birileri tarafından yazıldığını da
iddiâ etmedim. Kullandığım ifâde sâdece bu kitâbelerin Moğolistan’da
bulunmaları sebebiyle kullanılmış yetersiz bir ifâde idi. Benzer bir şekilde
aynı ya da benzer abaçalar bugünkü Minosink ve Abakan bölgesinde bulunmuştur ve
onlar da Rusya’ya atfedilirler.

Bununla birlikte, Köktürk abaçasıyla
ilgili çok ilginç bir nokta var ki, o da bu abaça ile Alman Futhark abaçasının
birbirine çok benzemeleridir. İskandinavya’daki antik rune taşlarını Köktürk
abaçası ile çevirmek (okumak) mümkündür.

Meselâ,
İsveç’te bulunan Uppland’daki Mojbro taşında bir kitâbe ve bir resim vardır ki
burada atın üzerinde oturan bir adamın etrâfı kendisine saldıracakmış gibi
duran iki köpek tarafından sarılmıştır.

Eğer biz
Alman dilini kullanmaz ama antik Köktürk dilini  kullanarak bu taş üzerindeki yazıyı çevirirsek şu kelimeler
ortaya çıkar: “gopek yik op ke kelkic ikin ekgok goksupek desinkic”. Bunun
modern İngilizce’ye çevirisi ise şöyledir: “her iki köpek iyi saldırabilir
böylece korkan gökyüzü-ruh onların cesurluğunu kabul eder”.  Tekrar ediyorum ve vurguluyorum ki
İskandinavya’daki kitâbeleri eski Köktürk diliyle okumak mümkündür.

Şimdiki Moğolistan’da yaşayan eski Türk
milleti kendilerine “Gök Türkler” ya da “Sky (gök) Türkler” diyorlardı. Gök
eski Türkçe’de gök/cennet/mâvi demekti.

Arktik
çemberinin 2 kilometre güneyinde Norveç’te yaşıyorum. Norveç’in bu bölümü “gok”
olarak adlandırılır. Ve “gok” burada
“sky-gök” mânâsında kullanılan yerel bir sözcüktür.

Norveç’teki Türk konsolosluğu ile bu
tuhaf benzerlikler hakkında konuştum. Onlar da bunu çok ilginç buldular. Aynı
zamanda Londra’daki Moğol konsolosluğu ile de konuştum. Buradaki kişi
(Tumurbaatar) bu konuyu o kadar ilginç buldu ki bana Moğolistan’daki müzelerin
telefon numaralarını ve Moğolistan’ın ilk cumhurbaşkanının email adresini
verdi.

Ben bu
konularla alâkalı bir bildiri ya da kitap üzerine çalışıyorum. Bu projeyi sonuçlandırmanın
ne kadar süreceğini bilmiyorum. Orkun’daki, Tola ve Selenge’deki  bu kitâbeler hakkında daha fazla çeviriye,
resme ve bilgiye ihtiyâcım var. Belki iş dünyâsındaki insanlardan ekonomik
destek alabilirim.

Ne kadar
ilginç olduğunu düşünün! Ben Norveç’in kuzeyinde yaşıyorum ve kendi alfabemize
en yakın akraba alfabeyi bulmak için dünyanın öbür tarafına bakıyorum. Ben bu
kitâbelerin Alman, Türk ya da semitik olduklarını iddiâ etmiyorum. Bunların
orijinleri-çıkışları hakkında bir çok teori var. Ben açık görüşlü bir insanım
ve bütün ihtimâllere açığım. Benim en yakın teorim (en çok inandığım), başka
halklar ve kabileler tarafından kullanılan evrensel alfabelerin atasının eski
Türk ve Norveç alfabeleri  olduğudur.
 

Biz bugün norveçte 1, 2, 3, 4 sayı
sistemini kullanıyoruz. 1’e biz Norveç’te “en” deriz. 1’e Almanya’da “ein”,
İtalya’da “uno”, İngiltere’de “one” deniyor. Ama hepimiz bunları ifâde için *1*
sembolünü kullanıyoruz. Belki kitâbeler bir çok amaca hizmet ediyordu: Belki
şîve farklılıklarına rağmen insanları tek bir dilde birleştirmek de bu
amaçlardan biri olamaz mı?

İçtenlikle…

Magne
Aga, Norveç

* * *

08.05.2001

Azîzim Magne
Aga,

Dünyâda “ses
uyumu” gibi mükemmel bir kuralı olan tek dil Türk Dili’dir. Köktürk Abaçası
dediğimiz Türk Alfabesi, Türk Dili’ndeki ses uyumunun yazıya aktarılması için
özel olarak düzenlenmiş, îcâd edilmiştir.

AK, KA”,
EK, KE”, “IK, KI”, “OK, UK, KO, KU”, “ÖK, ÜK, KÖ, KÜ
seslerini, belki de ayrı sesler olarak bilen bir milletin, bir başka milletin
alfabesinden yalnızca “K” sesini alarak, bu sesi “ak, ek, ık, ok, ök” seslerini
de karşılaması için yeniden şekillendirmesini, akla yatkın bulmuyoruz.

Kaldı ki bu yazı
imleri birer ideogramdan çıkmışlardır. Bu husus ilim adamlarınca defâlarca
yazılmıştır.

Yazınızda
“Uppland’da bulunan Mojbro taşındaki kitâbeyi Alman dili yerine antik Köktürk
dilini kullanarak çevirirsek şu kelimeler ortaya çıkar: “gopek yik op ke kelkic
ikin ekgok goksupek desinkic”. Bunun modern İngilizce’ye çevirisi ise şöyledir:
“her iki köpek iyi saldırabilir böylece korkan gökyüzü-ruh onların cesurluğunu
kabul eder”. demektesiniz.

Sayın Aga,

Bahsettiğiniz
taştaki imleri Köktürk Abaçası’na benzerliklerine göre dizersek, yazıyı şöyle
görürüz:

 

c

k

h

s

d

k

p 

ü

s

k

G

k

G

k

h

k

c

k

W

k

ß

k

y

k

ß

g

26

25

24

23

22

21

20

19

18

17

16

15

14

13

12

11

10

9

8

7

6

5

4

3

2

1

 

Bu yazıyı
Köktürk okuma şekline göre de sağdan sola ancak şöyle okuyabiliriz:

1, satır:
1,
g : (Tek olarak) ancak eG okunur. “Türkçe’de
G sesi kelime başında bulunmaz. Köktürk yazısında kelime başında
g varsa “eG”, G varsa “aG” okunur.”

2, ß
: (Tek olarak)
ancak BO okunur. Ses uyumu bakımından kendisinden önceki yumuşak
g
(g) ve kendisinden
sonraki yumuşak
k (k)
harfleriyle berâber kullanılamaz. 

1+2+3 : “gopek” okunması mümkün
değildir. Okunabilirliğini var saysak bile “köpek” kelimesi Fars kökenli olup
yazılışı “kûpek” tir. Türkçe’de köpek sözcüğüne ilk olarak Kutadgu Bilig’de
rastlanır. Türkler köpeğe “it” derler.

3+4+5 : Keyik = Geyik

6, ß
: (Tek olarak)
ancak BO okunur. Ses uyumu bakımından kendisinden önceki ve sonraki yumuşak
k
(k) harfiyle berâber kullanılamaz.

8, W : art okunan ve geçit anlamına gelen şekil… ert okunabilirliği de
düşünülürse, 

7+8+9 : Kertik, kertilmiş, çentilmiş

10 : c : iÇ

2, satır:

11+12+13 : kengek ?

14, G : (Tek olarak) ancak aG okunur.
Ses uyumu bakımından kendisinden önceki ve sonraki yumuşak
k
(k) harfiyle berâber kullanılamaz.

15, k  : (Tek olarak) ancak eK okunur, KE okunamaz. KE okunabilmesi için
ardına bir E (
A) imi
takılmalıdır. Ses uyumu bakımından kendisinden önceki ve sonraki kalın
G (g) harfiyle berâber kullanılamaz.  

16, G : Bk. : 14, G

17+18+19+20 : kesüp = kesip

21+22+23 : kediş = gidiş

22+23+24+25 : “desink” okunması mümkün
değildir. Doğru okunuş “edisengik” olabilir. Fakat “edisengik” de anlamsız bir
kelimedir. Kaldı ki Türkçe’de D sesi kelime başında bulunmaz. 

24+25 : engek = Avurt, çene, kadın baş
örtüsünün ipi

26, c : Bk. : 10, c  

Bu duruma göre
bu yazı (eğer harf benzetmeleri yerinde ise) Alman dili yerine antik
Köktürk dili kullanılarak şöyle okunabilir.

“eG BO KeYiK BO KeRTiK İÇ

KeNGeK aG eK aG KeSÜP KeDiŞ eNGeK İÇ

Sonuç olarak,

1.
Yazının Alman
dili yerine antik Köktürk dilini kullanarak çevirisi: “gopek yik op ke kelkic
ikin ekgok goksupek desinkic” değildir.

  1. Yazı
    içindeki keyik, kertik?, iç, kesüp, kediş ve engek sözcükleri (eğer
    harf benzetmeleri yerinde ise
    ) Türkçe’dir. Ancak bu sözcüklerle anlatılmak
    istenen şey şimdilik bilinmiyor.
  2. 2nci
    satırdaki 12 ve 24 nu.lı imler ng sesi veren
    h
    iminden ziyâde z sesi veren
    z
    imini andırmaktadır.
  3. 1inci
    satırdaki kertik iç ile 2nci satırdaki engek iç uyak
    (kâfiye) görünümündedir.
  4. Yazıdaki
    3, 5, 7, 9, 11, 13, 15, 17, 21 ve 25 nu.lı eK (Ke) harfinin hep tek
    sayılara isâbet etmesindeki sebep düşünülmeli ve araştırılmalıdır.
  5. Aynı
    mantık, yakıştırma, benzetme ve uydurmalarla okunup tercüme edilen Kylver
    ve Istaby taşlarında da pek çok yanlış bulunmaktadır.

Çalışmalarınızda başarılar dileriz.

Tonyukuk

Açıklama: Okurumuzun İngilizce yazısı
ve Otağımızın İngilizce karşılığı ambarımızda saklanmaktadır.