25.05.2000
Aziz TONYUKUK BEĞ,
Sitenizi rastgele farkettim ve çok memnun oldum. Yüce Tanrı’ya bana bu fırsatı verdiği için şükrediyorum. Böyle bir siteyi biz TÜRK gençlerinin hizmetine sunduğunuz için ne kadar teşekkür etsem azdır. Yirmi yaşındayım. Üniversite öğrencisiyim ve mezuniyetime günler kaldı diyebilirim. Sizleri TÜRK’lük için yaptığınız hizmetlerden dolayı kutluyorum. Ayrıca Göktürk abaçamızı sitenizde yayınladığınızı gördüm ve hemen indirdim. Sitenize yazılanları okudum. Bir çoğundan memnun oldum. Benimle aynı fikri paylaşan dostları görmek gerçekten büyük bir şeref ve mutluluk. Yalnız bazı kimselerin GÖK TANRI ile ve TANRI kelimesiyle ilgili yaptığı açıklamaları kınamak istiyorum. Sonuçta Tanrı’yı ve O’nun birliğini inkar etmiyoruz ve kalıpçı davranmıyoruz. O’nun biz TÜRK’leri her zaman sınadığını ve (kut)unu da üzerimizden eksik etmediğini biliyoruz.
“MHP, milletimizin kendisine ödünç verdiği bâzı simge ve çarpıcı sözlerle seçimlerde başarı kazanmış ve iktidâr ortağı olmuştur. Milletimiz, Türklük’ten ödünç aldığı simgelerin ve çarpıcı sözlerin hakkını veremeyen ve arkasında duramayan bu kuruluştan emânetlerini geri almaya başlamıştır. Emânetlerin geri alınmasıyla da bu kuruluşun diğer siyâsî kuruluşlardan bir farkı kalmayacaktır” fikrinize tamamen katılıyorum. Dediğim gibi eğer bizlere de sizlerle birlikte hizmet etme şansı verilirse memnun olacağım. Son olarak Türk gençliği’ne; ATALARIMIZIN MİRASINA VE ATSIZ BEĞ’İN AZİZ HATIRASINA SAHİP ÇIKALIM.
NE MUTLU TÜRKÜM DİYENE
Sonsuz saygı ve selamlarımla
MEHMET YENİCİ
* * *
01.06.2000
Azîzim Mehmet YENİCİ Beğ,
Otağımıza konuk olmanız ve bu konukluktan memnûniyet duymanız da bizi mutlu kılmıştır. Bizim memnûnîyetimiz ise, çok genç olmalarına karşılık sizin gibi Türkçe’mizi dirâyet ve hâkimîyetle kullanabilenlerin var olmasıdır.
Biz Türkçü bir yayınız. Önce Türk diyoruz. Türk’lerin ana görüşü olması gereken Türkçülüğün tâlî konularını burada tartışmanın tefrikalara yol açabileceğini düşünüyoruz. Kardeşlerimizin bu tâlî konuları tartışmalarına da karşı değiliz. Ancak her konunun ayrı bir zemîni olmalıdır.
Türk ülküsü yolunda elbette ki kadın, erkek, genç, yaşlı, hepimiz el ele, omuz omuzayız. Bu yolda nasıl davranmamız gerektiğini Büyük Bilge Atsız, bundan tam 48 yıl önce 18 Ocak 1952 târîhli Orkun Dergisi’nin 68inci sayısındaki “Vedâ” adlı yazısıyla bizlere bildirmiştir. Bu yazı Türkçülüğün âmentüsüdür. Aradan geçen 48 yıla rağmen hâlâ tâzeliğini kaybetmemiş bir klasiktir. Bu yazıyı okur ve hattâ hıfzederseniz, “bizlere de sizlerle birlikte hizmet etme şansı verilirse…” dileğinizin anahtarını bulmuş olacaksınız. Biliniz ki en azından biz sizlerin hizmetinizdeyiz.
Gerçekten “NE MUTLU (Türk Töresi’nce Türk gibi yaşayıp) TÜRK’ÜM DİYENE…”
Tanrı Türk’ü Korusun.
Tonyukuk